Kurban Bayramı Sofralarından Sebzeyi Eksik Etmeyin
Kurban Bayramı sofralarından sebzeyi de eksik etmeyin! Et yüklü beslenmenin ziyanlı olabileceğini belirten uzmanlar uyardı.
Kurban Bayramı’nda et tüketiminin ön planda olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun birtakım sıhhat problemlerine neden olabileceğini söylüyor.
Artan kırmızı et tüketiminin, mide yanması, kabızlık, kolesterol yükselmesi üzere sıhhat sıkıntılarını beraberinde getirebileceğine dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, etin porsiyon denetimine dikkat edilmesi ve kesinlikle zerzevat, tam tahıllı eserler ve fermente besinlerle dengelenmesi gerektiği konusunda uyardı. Yeni kesilen etin çabucak tüketilmemesi, en az 24 saat dinlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Yiğit, sağlıklı pişirme sistemlerinin tercih edilmesinin de porsiyon denetimi kadar kıymetli olduğunu lisana getirdi. Yiğit ayrıyeten tatlı tercihlerinde de hafif ve sütlü seçeneklerin tercih edilmesi, yemek sonrası yürüyüş yapılması ve bol su tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, Kurban Bayramı’nda artan kırmızı et tüketiminin sindirim ve genel sıhhat üzerindeki tesirlerinden bahsederek, sağlıklı beslenme teklifleri verdi.
Kurban Bayramı sofralarında etin başrolde olması doğal, fakat porsiyon denetimi şart
Kurban Bayramının sevdiklerimizle bir ortaya geldiğimiz, bereketli sofraların kurulduğu özel günlerden biri olduğunu tabir eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Ancak bayramla birlikte artan et tüketimi, birtakım sıhhat meselelerini da beraberinde getirebilir” diye konuştu. Bilhassa mide rahatsızlıkları, kolesterol yüksekliği ve hipertansiyonu olan bireylerin bu periyotta beslenmelerine daha itina göstermesi gerektiğine dikkat çeken Yiğit, “Bayram sofralarında etin başrolde olması doğaldır lakin porsiyon denetimi kuraldır. Yetişkin bir birey için günlük ortalama 120-150 gram pişmiş kırmızı et kafidir. Bu ölçü, kişinin avuç içi büyüklüğünde bir et kesimine denk gelir. Fazla ölçüde kırmızı et tüketimi mide yanması, kabızlık, kolesterol yükselmesi ve ürik asit artışı üzere problemlere yol açabilir.” ihtarında bulundu.
Etin pişirme formülü en az ölçüsü kadar önemli!
Yeni kesilen etin çabucak tüketilmesinin sindirim sistemini zorlayabileceğini kaydeden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bu nedenle kurban eti, serin bir ortamda en az 24 saat dinlendirilmeli. Kapalı poşette değil, hava alabilecek formda geniş kaplarda koruma edilmeli.” dedi.Etin pişirme formülünün de en az ölçüsü kadar değerli olduğuna değinen Yiğit, “Mangalda pişirme sırasında, et ile ateş ortasında 15 cm uzaklık bırakılmalı, yağın ateşe damlamaması sağlanmalı. Kızartma ve çok yağlı kavurmalardan kaçınılmalı, ızgara, fırın yahut haşlama üzere sağlıklı prosedürler tercih edilmeli.” açıklamasını yaptı.
Her gün en az 2 öğünde zerzevata yer verin…
Bayramda sofraların kırmızı et yüklü olduğunu, bu nedenle geri planda kalan zerzevat, meyve ve tam tahılların sindirim sisteminde dengesizliklere neden olabildiğini lisana getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Her gün en az 2 öğünde zerzevata yer vermek, yoğurt, ayran üzere fermente eserleri sofraya dahil etmek ve tam tahıllı ekmekleri tercih etmek yararlı olacaktır.” dedi. Şerbetli ve ağır tatlılar yerine sütlü yahut meyveli tatlıların tercih edilmesi gerektiğini de söz eden Yiğit, tatlı tüketilecekse porsiyonun küçültülmesini, yanında bir bardak ayran yahut su ile istikrar sağlanmasını önerdi.
Eti dinlendirmeden çabucak tüketmek en sık yapılan bayram hatası!
Özellikle Kurban Bayramı üzere vakitlerde en sık yapılan beslenme yanlışlarına değinen Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Eti dinlendirmeden çabucak tüketmek, etin yanında zerzevat yahut lifli besinlere yer vermemek, etin pişirme prosedürüne dikkat etmemek, porsiyon denetimi yapmadan sık et tüketmek, gereğince su içmemek, ağır ve şekerli tatlıları sık aralıklarla yemek, yapılan beslenme yanılgıları olarak sıralanabilir.” dedi. Bayram müddetince sindirim problemlerini önlemek için tekliflerde de bulunan Yiğit, kelamlarını şöyle tamamladı: “Yemekler yavaş yenmeli, uygun çiğnenmeli ve sonrasında hafif yürüyüşler yapılmalı. Gün içinde 2-2,5 litre su tüketimi hem metabolizma hem de sindirim sistemi için destekleyicidir. Probiyotikli yoğurt ve kefir üzere eserler, bu devirde bağırsak sıhhatini müdafaaya yardımcı olur. Şişkinlik, hazımsızlık yahut mide yanması yaşayan bireyler öğünlerden sonra rezene, kimyon, anason, nane-limon çayı üzere bitki çaylarını tercih edebilir. Bu bitkiler gaz birikimini azaltmaya, sindirimi kolaylaştırmaya ve mideyi rahatlatmaya yardımcı olabilir. Ayrıyeten zencefil de mide asidini dengeleyici tesiriyle öne çıkar. Bilhassa yemek sonrası mide yanması yaşayan bireylerde rahatlama sağlayabilir. Fakat tertipli ilaç kullanan bireylerin bitki çaylarını tüketmeden evvel tabiplerine müracaatları önerilir” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber AjansI)
