İltihaplı Romatizmada Beslenmenin Önemi
Uzmanlar, iltihaplı romatizma hastalığından beslenmenin ilaç tedavisi kadar değerli olduğuna vurgu yapıyor.
İltihaplı romatizmanın tek bir hastalık olmadığını, 150 farklı çeşidi bulunduğunu biliyor muydunuz? Hatta çoklukla eklemlerde belirti göstermesine karşın, kimi durumlarda hastanın hiçbir eklem şikayeti olmayabiliyor! Acıbadem Bakırköy Hastanesi Romatoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Karaarslan “İltihaplı romatizma yalnızca eklemleri etkilemekle kalmaz; gözlerde, ciltte, akciğerlerde ya da kalp ve kan damarları üzere birçok organ ve sistemde tesirli olabilir. Bazen çok ilgisiz görünen bir belirti ile de kendini gösterebilir. Örneğin; ağızda aft, göz kuruluğu, tekrarlayan karın ağrıları, nedeni bulunamayan ateş vb bile bu hastalıkların belirtisi olabilir” diyor. İltihaplı romatizmanın tedavisinde beslenmenin, ilaçlar kadar kıymetli rol oynadığını vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Karaarslan, hastalıkta yarar sağlayan besinler ile kaçınılması gereken besinler hakkında bilgi verdi.
ROMATİZMA DOSTU BESİNLER
İstirahatta bile geçmeyen ağrı!
Halk ortasında ‘kireçlenme’ ya da ‘kemik erimesi’ olarak bilinen romatizmal hastalıklar ile karıştırılabilen iltihaplı romatizma hakkında toplumumuzda gereğince farkındalık bulunmuyor. Eklemlerde iltihaplanma, şişlik ve istirahat halinde bile geçmeyen ağrılara yol açan, sabahları kişinin yataktan kaskatı formda ya da bedeni tutulmuş halde kalkmasına neden olan iltihaplı romatizmanın, romatizmal hastalıklardan farklı olduğunu ve 150 tipi bulunduğunu anlatan Karaaslan, İltihaplı romatizmanın temel nedeni; bağışıklık sisteminin farklı ve hatta çok çalışması sonucu bedenin kendi kendine ziyan vermesidir. Bu hastalıklarda ailesel yatkınlık kelam konusu olmakla birlikte sıhhatsiz beslenme, kilo fazlalığı ve sigara üzere çevresel faktörlerin hatta diş sıhhatinin bile tesiri vardır. Diş ve dişeti hastalıkları iltihaplı romatizmayı tetikleyici olabilmektedir” dedi.
İltihaplı Romatizma Hastalığında Yer Alan Özel Grup
İltihaplı romatizmanın görülme sıklığının hastalıktan hastalığa değişebildiğini, örneğin; ankilozan spondilit yahut romatoid artrit üzere tiplerinin göreli olarak sık görülürken, Skleroderma yahut sjögren hastalığının görülme sıklığının daha düşük olduğunu söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Karaarslan kelamlarına şöyle devam ediyor: “Yine iltihaplı romatizma hastalıklarında sayılan Ailevi Akdeniz ateşi yahut Behçet üzere özel bir küme romatolojik hastalık, ülkemizde epeyce sık görülüyor. İltihaplı romatizmada ağrı en sık görülen belirtidir. Bilhassa istirahat ile berbatlaşan ağrı bizim için değerli bir ipucudur. Hastalar çoğunlukla sabah ağrısından şikayet ederler. Buna sabah tutukluğu ve katılık da eşlik eder. İltihaplı romatizma bazen çok ilgisiz görünen bir belirti ile de kendini gösterebilir. Örneğin; ağızda aft, göz kuruluğu, tekrarlayan karın ağrıları, nedeni bulunamayan ateş vb bile bu hastalıkların belirtisi olabilir”
Beslenme kritik değer taşıyor!
İltihaplı romatizmanın tedavisinde beslenmenin ilaç kadar kıymetli bir rol oynadığını vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Karaarslan; birtakım besinlerin bedendeki iltihabı artırabildiğini, kimilerinin ise iltihabın azalmasına yardımcı olabildiğini söylüyor. Romatolojik hastalıklarda iltihabı azaltmanın, ağrıyı hafifletmek ve eklem hasarını önlemek için çok değerli olduğunu belirten Karaarslan “Beslenme, hudut sistemini etkileyerek ağrıyı azaltabilir. Bilhassa omega-3 yağ asitleri, ağrı kesici tesiriyle bilinir. Gerçek beslenme, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalığın ilerlemesini de yavaşlatabilir. Lakin her romatolojik hastalığın beslenme ihtiyaçlarının fırklı olabildiğini belirten Mehmet Karaarslan, bu nedenle Beslenme ve Diyet Uzmanı ile çalışarak bireye özel bir beslenme planı oluşturulmasının kıymetli olduğunu söylüyor.
Bu besinler yarar sağlıyor!
Dr. Öğretim Üyesi Karaarslan iltihaplı romatizmaya karşı yarar sağlayan besinleri şöyle anlatıyor: “Somon, uskumru ve sardalya üzere yağlı balıklar, ceviz, fındık ve badem üzere omega-3 yağ asitleri ve kalsiyum açısından varlıklı olan besinler, brokoli, karnabalar ve yeşil yapraklı sebzeler, çilek, böğürtlen vb kırmızı-turuncu ve mor renkli sebze-meyveler, tam tahıllar, kurubaklagiller, süt ve süt eserleri, yoğurt, et, tavuk, yumurta kasların tamiri ve güçlenmesi için büyük kıymet taşıdığından, bu besinleri tüketmenizi engelleyecek rastgele bir hastalığınız yoksa sofranızda kesinlikle yer verin.”
Bu besinlerden kaçının!
Hazır yemekler, paketlenmiş eserler ve fast food üzere işlenmiş besinler ile şekerli içecekler, tatlılar, kek ve kurabiye üzere rafine şeker içeren besinlerden kesinlikle uzak durulması gerektiğini belirten Karaarslan “Bu besinler iltihabı artırabildiğinden ve kilo alımına neden olabildiğinden kesinlikle uzak durulmalıdır. Ayrıyeten kızartılmış besinler, yüksek ölçüde trans yağ içerir; trans yağlar da bedende iltihabı artırır. Alkolün de karaciğer hasarına yol açmasının yanı sıra bağışıklık sistemini zayıflatıcı ve bedende iltihabı artırıcı tesiri vardır. Bu nedenle bu çeşit içeceklerden ve yiyeceklerden de uzak durmak gerekir” diye konuştu.
